AK PARTİ’DE ANAP DÖNEMİ

Ak Parti Kütahya İl Başkanı Sebahattin Ceyhun’un Parti bayramlaşma merasiminde yoruldum diyerek istifa etmesi tüm teşkilatlarda soğuk duş etkisi yarattı. Son dönemlerde parti içindeki çekişmeleriyle gündemden düşmeyen ve artık vatandaşlar arasında da hissedilen yoğun kutuplaşma Ak Parti’nin ANAP döneminin son süreçlerinde yaşadığı yıkım hezimetinin bir kez daha tekerrür ettiği endişesi yaratıyor.

Ülke genelinde parti içi çekişmeleri, üst yönetimle ayrışmalar, Cumhurbaşkanı’na sorunların ulaştırılamaması, nereden yönetildiği muamma olan bir parti yapısı karşısında, Dik dur eğilme, bu millet seninle sloganıyla partiye gönül vermiş tabanın ciddi oranda sessizliğe bürünmesi ve yoğun ağır tepkiler göstermesi karşısında bir çok il başkanı ve parti yöneticilerinin önümüzdeki günlerde istifa etmeleri bekleniyor.

Ak Parti içindeki yoğun ve ağır kavgaların bir örneği de Mardin’de yaşanıyor. Güneydoğu siyasetinin önemli merkezlerinden biri olan Mardin’de Ak Parti içinde bir çok farklı kanadın hüküm sürme çabaları yoğun kavgalara ve ayrışmalara neden olmaktadır.

Milletvekillerinin, Belediye Başkanlarının, Eski Vekiller ve Ak Partide makam beklentisi ile siyaset yapanlar arasında resmen bir savaşın sürdüğü ayyuka çıkmış durumda. Rant savaşlarının, Güç zehirlenmelerinin, tabandan ve milletten uzak siyasetin hakimiyet kazandığı Mardin Ak Parti teşkilatında kokusu mide bulandıran iddiaların yoğunluğu partinin ciddi oranda kan kaybetmesine neden olduğu parti tabanı tarafından yüksek sesle dillendirilmektedir.

Parti içerisinde ikinci ve hatta üçüncü kademe kişilerin bile parti zihniyeti ve prensiplerinden uzak hareket etmeleri normalleşirken, İl Başkanı Faruk Kılıç’ın ve birkaç yetkilinin kasıtlı olarak yalnızlaştırılma çabaları ve zor durumda bırakılma gayretleri akıllara Fetö sızmalarının varlığı devam mı ediyor sorusunu getiriyor.

Temelde uzun yıllara dayanan başta işsizlik, yatırımsal ve kalkınma hamle içerikli çalışmaların olmaması, liyakat ve niyet sorunlu insanların parti tarafından etkin makamlara getirilmesi ile PKK ve HDP’nin şehir üzerindeki etkisinin yıkılmaması ve sorunların kangren pozisyonu almasına neden olmuştur.

Cumhuriyet tarihinin en muammalı valilerinden biri olan Mustafa Yaman’ın ve çevresinde oluşan rant ekibinin enkazları toplama devam ederken, yine Mardin tarihinin en başarılı Valilerinden bir olan Mahmut Demirtaş’ın göreve gelmesiyle şehir halkının başta Devlet’e, sonra da siyasete olan inancı gelişmeye başladı. Rant’a taviz vermeyen tutumu, başarılı ve halk tabanlı çalışma tekniği ile şehre soluk aldıran Vali Demirtaş ise siyasi ayağın hedefi haline getirilmeye ve yıpratılmaya çalışılıyor.

Vekiller başta olmak üzere Parti’nin rant hevesli yetkilileri tarafından istenmeyen adam ilan edilen Vali Demirtaş, tüm olumsuz tablolar karşısında Devlet adamlığı ve hizmet atağı duruşundan vazgeçmeyerek polemiksiz bir şekilde şimdilik görevini ifa ediyor.

İl Başkanı Faruk Kılıç, Nusaybin İlçe Başkanı M.Latif Özel, Dargeçit Belediye Başkanı M.Cüneyt Aksoy ve Ömerli Belediye Başkanı Hüsamettin Altındağ ile Partiye ve Cumhurbaşkanı’na gönül vermiş bir grup siyasetçi tarafından tüm yük omuzlara alınmış durumda.

Bu güne bakacak olursak sanırım önümüzdeki seçimlerde Ak Parti Mardin’de vekilsiz kalacak gibi duruyor. Hadi hayırlısı …

Bir cevap yazın