TÜRKİYE’DE ROL MODEL OLANLAR

TÜRKİYE’DE ROL MODEL OLANLAR

Milyonluk hesaplar, villalar, şan şöhret zirvesine oturanlar. Kimi saman alevi gibi parladı söndü, kimi ise ışıltısını devam ettiriyor. Hepsinin ortak eseri bilim falan değil. Eğitim, sağlık, kültür ya da yaşama eser bırakacak bir yönleride yok ama meşhurlar ve milyonlar peşlerinden koşuyor. Hatta fan’ları var, onlar için kavga edenler bile var. Kimi ilah pozisyonunda, kimi ise mehdi gibi dolanıyor orta yerlerde. Aralarında mafya bağlantılı olanlarda var, torbacılık yapıp uyuşturucudan hapis yatanlarda var ama milyonlar onların peşinde. Milyon dolarlık servetlerine kimi cinsel tercihiyle ulaştı, kimi kendini paraya sattı ve erkek uçkurunun sayesinde rahat ve konforlu bir yaşama ulaştı. Demogoji ve ajitasyon içerikli yaşam öyküleriyle kazandıklarını iddia ettikleri başarı öykülerine gençler bayılıyor. Kimi çirkeflikle iletişim kuruyor, kimi geçmiş porno kasetlerindeki sörfünü mağduriyet olarak anlatıyor ve işin ilginç olanı TÜRKİYE bunlara pirim veriyor. Kiminin kocası vatan haini, kimi Adnan hocanın müridl’iğinden gelme, kimi de fetönün nimetlerinden yararlanmayla vatansever olmuş. Kimi dini alet eder, kimi dişiliğiyle boy gösterir. Kimi uçaktan pipisini gösterir ama kıçını verir, kimi daha 18’e gelmeden Türkiye’nin kibir sultanı olur. Bilim’de, sanat’ta, spor’da dünya rekoru kırsanız bile en fazla 2.ci yada 3.cü sayfa haberlerde yer alırken, öz yeğeni ile tekne’de sevişen amcalar aylarca gündemde kalabiliyor güzel ülkemde. Bir kalça kenarı ya da dekolte derinliği ile verdikleri pozlarla gündemde takdir toplayan rütuşlu hatunlar topluma rol model olarak lanse edilirken, Dünya markası olan Betül Mardin’in ismini neredeyse unutacak bir toplum haline geldik. Halk dilinde İb.., Gay, diye bilinen ama toplumun o yönlerine duyduğu hayranlıkla diva’lar haline gelen ülkemde pipi kesme para ve şöhret kazanma metodu ve modeli oldu. Fen atölyeleri, edebiyat kulüpleri, sanat merkezleri, enerji ve dijital eğitim merkezleri yerine cast ajanslarda aylarca kapı önü kuyruk bekleyen yeni nesil gençliğe paralel alanda günde 313 ayetül kürsi okuyarak hayata anlam katacağını sanan gençler düet’i ile yeni sahneleri izlemek yeni kavuştuğumuz çukurlardan birisi oldu. Aziz Sancar, Orhan Pamuk, Adalet Ağaoğlu gibileri değilde Çukur evimiz Yamaç babamız, ya da Polat Alemdar veya Çakırbeyli masası konsey üyelerine gönül ve ömür kaptırmış bir nesil artık İstiklal Marşımızı bile ezbere bilemeyecek kadar girdap dolu bir dünya’ya çoktaaannn girmişler bile. Siyasi arena’nın birbirlerine ve halka karşı kullandıkları küfür dili sayesinde yeni selamlaşma türümüz a.q şeklinde gelişmesi ayrıca takdire şayan bir meselemizdir. TC Kimlik numaramızın yanına hangi ötekileştirilmiş grupta olduğumuzunda yazılması an meselesi, çünkü fikrimiz olmadan savunduğumuz fikirlerin köleliğine girmişliğimizin tescilini almak sanırım artık en doğal hakkımız olmalı. Sözümüzün ve sesimizin kesilmesi ile merak duygumuzun noktalandığını da söylemeden geçemem. Gelelim bugün ki yazımızın sonuna, kalemlerin adalet yerine ihanet mürekkebiyle doldurulduğu basın ve medya gruplarına inat, kalemini adalet ve insanlık uğruna sürdürenlere selam olsun…

Bir cevap yazın