CUMHURBAŞKANINA MARDİN ÇAĞRISI
Türkiye Yüzyılı çağına girdiğimiz bu günlerde, geçmiş yüzyılın içerisinde ülkeyi kemiren unsurların bir kez daha oluşmaması için toplumun her kademesindeki kişilerin kollektif yapı içerisinde çalışıp Türkiye Yüzyılı çağının devrimler ve başarılar çağı olması için harekete geçmesi gerekmektedir.
Koruyucu tedbirlerin vücut kazanması için Adalet, hak ve vicdan yapılarının da abdestlenmesi ve ahlaklanması gerekmektedir.
Liyakatsız ve hatırla çalışan mekanizmalar, ülkedeki menfi sorunların büyümesine ve istikbal endişesinin hakimiyet kazanmasına neden olur ve bu sorun üretici, projeci, gelişimsel atak gösteren yapıların çökmesine ve bertaraf olmasına neden olmaktadır. Bu yüzden bundan sonraki kalkınma yazılarımın tamamı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına, Özel Kalemine, Parti Genel Merkezine, TBMM Başkanlığına, tüm Bakanlıkların özel kalemine ve Google CEO çalışmasıyla geniş taban okuma mekanizmasına aktarılacaktır. Yoksa kendi kendimize yazmak çizmek, sosyal medyada kalemşörlük yapmak çözüm değildir.
MERCEK ALTINA MARDİN İLİNİ ALDIĞIMIZ BU DÖNEMDE FIRSAT KANALLARIMIZA BİR GÖZ ATALIM
Son 20 yılı siyasi kirlilik, bürokrasideki çarpıklık, Liyakatsız yönetim modelleri, Sivil Toplum Kuruluşlarındaki vasat altı pozisyonlar, yeniden hortlandırılmaya çalışılan feodal yapı hareketleri, yolsuzluk ve toplum vicdanını yaralayan yüksek önemdeki unsurlar, suni korku psikolojisinin hakimiyeti gibi unsurlar ile dolu Mardin, Ekonomik kalkınma, sanayi hamlesi, tarımsal ataklar, sosyal gelişim gibi hayati konuları çözememiş ve bataklık girdabına sürüklenmiştir.
Mardin’de Milat değişikliği nihayet 14 – 28 Mayıs seçimlerinin hemen ardından kendisini göstermiş ve toplumsal kalkınma umutları yeşermeye başlamıştır. Yeni model siyasi hareket Faruk Kılıç ve Mıhammed Adak liderliğinde meydana çıkmış, İl Teşkilatında halkın güven duyduğu Vahap Alma’nın geliştirdiği strateji modeli, Güçlü Mardin Güçlü Kadın hareketinin mimarı Esengül Aydın Sancar’ın saha liderliği, klişe model parti başkanlarının değiştirilmesi ile taze kan ve heyecana ulaşan Mardin’de artık birikmiş sorun, kronik hale gelmiş meselelerin hızlıca rehabilite edildiğini görmekteyiz.
Siyasi hareket modelinin değişmesinin ardından Devlet temsiliyetini en üst şeref duruşu ile gösteren Vali Tuncay Akkoyun’un göreve gelmesiyle sağlam bir dozer hareketi başlamış ve şu an Mardin ili altın çağına girme fırsatını her açıdan yakalamıştır.
Buraya kadar herşey muhteşem ve mükemmel diyebiliriz. Peki eksik nerede ?
Eksik çok yerde devam ediyor elbette. Kolay değil çeyrek asırdır bozuk bir siyasi yapı ve entegre olduğu bozuk bir bürokrasi vardı memlekette. Hak, hukuk, adalet gibi mekanizmaların kirli niyetli yapıların eline geçmesiyle, şehrin tüm ayarları ile oynanmış ve artık kim kime hükmediyor, kim ne niyetle hareket ediyor, Mardin’e uzanan eller kimlerle kumpaslık içerisinde yürüyor belli değildi.
Milyonlar kimlere peşkeş çekiliyor o da belli değildi. Dün fakir olan biri bugün birden bire en zengin ve hatta kanaat önderi nasıl olabiliyor o da belli değildi.
Mardin’li yatırımcı canından tırnağından, çocuğunun rızkından kesip memlekete yatırım yaparken, pat diye bir torpil telefonuyla hooopppp Antep’ten, Ankara’dan, İzmir’den bir firma gelip tüm şehrin, belediyelerin, kamu kurumlarının iş ve ihalelerini rahatlıkla ve sadece yukarıdan gelen bir telefonla alabiliyor. Nerede kaldı Memlekete yatırım yapan gerçek hak sahibi insanın HAK’KI. Nerede kaldı sizin adalet ve vicdan teraziniz. Nerede kaldı taşıdığınız iman duygunuz ve şerefiniz. Neymiş ANGARA’DAN bir zat-ı muhteremin telefonu ha …
Benim şehrimde bilişimcim yok mu ? Hakkıyla ve emeğiyle aslan gibi yazılımcılık yapan firmam yok mu ? otomasyoncum yok mu ? hayatını ülkesine katma değer katmak için harcayan ahlaklı müteahhidim yok mu ? bir çok sektörde kendini aslanlar gibi yetiştiren meslek elemanı varken, sen kalkıp kendi şehrindeki destek yükümlülüğünü çok daha fazla maliyetlerle dışarıdan getirme hakkını nereden buluyorsun. Şehrimin nitelikli gençlerinin önünü açman gerekirken hangi vicdanla ANGARA’DAN gelen bir telefonla şehirdeki hak sahibi insanın hakkını peşkeş çekiyorsun ?
İşte bu yazdığım ve çok daha fazlası olan unsurlar maalesef geçmiş dönemde vardı ve hasarları halen devam etmekte. Türkiye Yüzyılında ise artık bunlara yer olmayacak ve oldurtulmayacak. Tüm demokratik haklar ve tepkiler en yüksek seviyede ortaya konacak. Umarım Türkiye Yüzyılı Formatına şehrin Ticaret Odası, Esnaf Odası, Organize sanayisi gibi kuruluşlar çabucak uyum sağlamaya başlarlar.
Valisi, Milletvekili, İl Başkanı ile Muhteşem fırsat ekibi Mardin’deki yerini aldı. Şimdi sıra Mardin’e uzatılmış ellerin artık bertaraf edilmesinde. Çok rahat Ankara’dan onun bunun yakını Mardin’i arka bahçe olarak kullanabiliyor ve Mardin Rant Merkezi olarak görülebiliniyor. Bu fütursuzluk başka hiçbir ilde yok diyebilirim. Bunun da önüne geçmek ve gerçek yatırımcıyı besleyerek teşvik etmek STK, Meslek Odaları ve Yazarların asli işidir.
Devlet şerefi hepimizin namusudur. İnsana hizmet hepimizin iman yükümlülüğüdür. Adil olmak hepimizin mahşerdeki koruyucu kalkanıdır.
GELELİM MARDİN’DE ÖRNEK BİR VİZYON MODELİNE …
Rabbim şahit olsun ki yön vermiyorum, taraf olmuyorum sadece adil, objektif bir duygu içerisinde bir örnek veriyorum. Hiç abartmadan, eklemeden ve eksiltmeden bir adres göstereceğim size ve bunun belgeselini çekmek boynumun borcu olsun. Organize sanayi içerisinde AVRUPA STANDARTLARININ üzerinde kurulmuş , öz sermaye ile büyük emekler verilmiş, şahıs tarafından kurulmuş ama ülkeye emanet ve vakfedilmiş bir tesis. Bu tesis binlerce kişiye istihdam ve ülkeye gerçek manada katma değer katan bir tesis. Bu tesisin adı İMG CALL CENTER. Kurucusu ise bir ANNE. Evlat olarak bu tesisi Mardin’de doğurdu. Bu anne’nin ismi Emine Kardeş. Yazıyı burada şimdilik noktalıyorum. Emine Kardeş dedim ve durdum. Siz de durun…
Derdi vatan olan gitsin orada bir kahve içip Vatanseverlik görsün
Derdi İman olan, gitsin orada hak yolundaki yürüyüşü görsün
Derdi insan olan , gitsin orada şekle gelmiş insanlık ve mutlu insanlar topluluğu görsün
Derdi ülkeye hizmet olan, gitsin orada başarı zaferi görsün…
Umarım o zaferi gölgeleyenler olmaz
Umarım ANGARA’dan telefonlar gelipte ….
Bu tesis Mardin’de ezberleri bozan bir yatrım ve Mardin’in hakettiği bir vizyon vitrinidir.
Umarım bu tesisin bizim şerefimiz olduğu unutulmaz.
Sevgimle kalın ….
Murat Çuhadar
Türkiye’nin Yaşam Koçu