HDP’DE MARDİN FAKTÖRÜ


HDP’DE MARDİN FAKTÖRÜ

PARTİ İÇİ SIKINTILAR SEÇMENE YANSIDI… KAÇAN KAÇANA

40 yılı aşkın bir süredir terör örgütü maşalığı yapan ve sözde kürt halkının demokratik hak ve özgürlükleri için uğraştığını iddia eden dış güçler partisi HDP’de deşifreler silsilesinden sonra kopmalar ve kavgalar hızlandı.

PARTİ İÇİ LİDERLİK KAOSU APO İLE BAŞLAYIP SELO İLE DEVAM ETTİ …

Bebek katili ve misyoner uşak Abdullah Öcalan’ın yakalandığı gün ortaya koyduğu korku dolu tablo aslında PKK ve bağlı mekanizmaların ilk şokunu ve ilk inanç kaybını yaşatmıştı. Sözüm ona Kürt lider kimliği ile uluslararası arenada boy gösteren birinin Türk Güvenlik Güçleri tarafından daha yakalandığı an ortaya koyduğu pısırık ve korku dolu tablo psikolojik analize göre kendisinin aslında kendi ortaya koyduğu davanın değil, misyoner uşaklığın dal kesilmesinin yansıyışı olarak göze yansıdı.

Abdullah Öcalan’ın yakalanmasını hemen akabinde ise sözde örgütün üst yönetiminde ciddi liderlik kaosu boy gösterdi ve taban kendini birden bire kutuplaşma içinde buldu. Örgüt gerek terör grubunun, gerekse siyasi yapının inananları arasındaki bağlılığı korumak için zulüm niteliğinde baskıyı ve manipülasyon tekniklerinin tamamını kurgulayarak oyununu halk üzerinde sürdürmeye devam ettirdi ve kahpece saldırılarına devam etti.

Siyasi yapılanmanın merkez üssü olarak Diyarbakır üzerinden hareket eden örgüt, besleyici güç olarak ise dağlık alan fırsatı nedeniyle Şırnak ve Hakkari’yi kıskaç altına alarak toplumsal huzursuzluk ve sosyal dağılmayı sağlayacak sistemlerini bu şehirler içerisinden sürdürdü

İktidarın o dönem başlattığı çözüm süreci ise hem örgütü, hem de siyasi mekanizmasını panikleştirdi ve bunun önüne geçmek için cizre, lice, Nusaybin, Kızıltepe gibi kitlesel yoğunluk içeren ilçelerde hücresel olarak başlattığı faaliyetlerini kitlesel eylemlere ve hatta Beşiiktaş , Taksim, Ankara Garı gibi batı yönlü intihar saldırıları ile çözüm sürecini toplumsal güvenlik tehtidi oluşturarak engellemeye çalıştı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve İktidar grubunun azimli ve kararlı çalışmaları ile artık hem sözde örgüt, hem de siyasi maşalarının tabanlarına hakimiyeti kısıtlanmış ve yeni sistemler ile halkın yeniden güvenini kazanacak yeni tuzaklar kurmalarına neden olmuştur.

SELAHATTİN DEMİRTAŞ PKK’NIN KÜRT HALKINA KURDUĞU TUZAKTIR.

PKK ve HDP artık kendi tabanına Kürt halkı savunuculuğu safsatasını yediremiyordu. Attığı her adım ayağına dolaşıp taban üzerindeki etkisini kaybediyordu. Artık yeni bir senaryo ve yeni bir argümana ihtiyacı vardı. Artık sahneye hafif sempatik şive, hiciv yeteneği gelişkin, biraz da saz çaldı mı yeter dedikleri seloyu çıkartıp yeni bir diriliş sürecine girdiler. Ancak çok sürmeden Selahattin Demirtaş her ne kadar rolünü iyi oynadıysa da gerçekte Abdullah Öcalan’dan farkı olmayan bir bebek ve toplum katili olduğu 6-7 ekim olaylarında ortaya çıkmıştır.

SUNİ MAĞDURİYETLER ARTIK İŞLEMİYORDU… YENİ DÜZEN GEREKİYORDU

Dış güçlerin de desteği ile PKK ve bağlı siyasi mekanizmaları artık sosyal dokuya saldırmak için var güçleri ile sahaya inmişlerdi. İstanbul sözleşmesi, LGBT destekçiliği ve sosyal medyadaki tahrik ekipleriyle yeniden diriliş hevesine kapıldılarsa da toplumsal desteği yeterince bulamadılar.

SON TANGOYU MİTHAT SANCAR OYNADI

Ermeni , Sünni ve LGBT’li üst yönetim kadrolarından oluşturdukları yeni düzen ihanet kadrolarının bu kez başına akademisyen kimliği ile Prof.Dr.Mithat Sancar Eş Genel Başkan olarak getirildi. Değil partiye, parti çaycısına bana çay getir deme hakkı bile olmayan yeni vitrin lideri Mithat Sancar bir takım tv kanallarında ılımlı, sakin, entelektüel bir role girse de istenilen performansı gösteremediği için Kendi üst yönetimleri onu da evine yolladılar.

GELELİM MARDİN FAKTÖRÜNE …

8 AYRI GRUBA BÖLÜNEN HDP, 4 AYRI GRUBA BÖLÜNEN PKK İLE ÇATIŞMADA

Hdp Diyarbakır’da kendi tabanı üzerindeki hakimiyeti bir süreden beri belli oranda kaybetmişken, asıl sürprizi Nusaybin ve Kızıltepe yaptı. Özellikle son dönemlerde İktidarın Mardin ve Güneydoğu üzerinde gerçekleştirdiği hizmet atakları, Kurumlardaki sosyal adalet mekanizmasının güçlü işleyişi, demokrasi konforunun üst seviyede hissedilmesi ile son anketlerde HDP’nin Nusaybin ve Kızıltepe’de rekor derecede oy kaybettiği ve İktidarın ise gözle görülür liderliğinin ortaya çıkması siyasi analistlerin yazılarına da yansıdı.

40 yılı aşkın süredir Kürt halkına uygulanan zulüm PKK ve beraberindeki siyasi maşalardır. Bölgede çocukların çocuk olma haklarını, insanların insanca ve kardeşçe yaşam haklarını katleden, toplumsal nifakları serpiştiren bu kirli örgütün artık hiçbir senaryosunun kürt halkı üzerinde tutmayacağını kürtgençleri en net söylemleri ile ifade etmekteler.

PKK ve Siyasi uzantılarının son oynayacakları alan Cehennemin dibindeki alandır. Türkiye’nin Yüzyılı programında diller ve dinler, inançlar ve özgürlükler akımı 2023 itibariyle başlamıştır.

Murat Çuhadar

Türkiye’nin Yaşam Koçu

 

Bir cevap yazın